Depresyon Tedavisi ve Akupunktur

Akupunktur ile depresyon tedavisi gerek maliyet, gerek yan etkileri sebebiyle ilaç tedavisine iyi bir alternatif olarak ön plana çıkmaktadır. Tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak pek çok hastalığın mevcut tedavisine destek olarak kullanılan akupunktur depresyon tedavilerinde;

  • Kullanılan ilaçların yan etkilerinden korunmak,
  • Artan ilaç tedavisi maliyetlerini düşürmek

Amacıyla uygulaması yaygınlaşmaktadır. Akupunkturun etkilediği hormon salgıları sonrasında hızlanan mutluluk hormonları salgısının depresyonu iyileştirici etkilerinin depresyon hastalarının iyileştirilmesinde önemli etkileri bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da akupunkturun psikolojik pek çok rahatsızlık türünde olduğu gibi depresyon tedavisinde tamamlayıcı yöntem olarak kullanılması uygun görülmüş ve tüm Dünya’da her yıl milyonlarca depresyon hastasının tedavisi akupunktur kullanılarak başarı ile gerçekleştirilmektedir. İlaç tedavisinin olumsuzlukları nedeniyle alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemi arayışında olan depresyon hastaları için ülkemizde de depresyonla mücadelede akupunkturdan yararlanılan başarılı uygulamalar gerçekleştirilebilmektedir.

Depresyon Nedir?

Depresyon kavramı mutsuzluk, dikkat kaybı ve hayatın hiçbir anından keyif alınmadığı özel bir dönemi ifade etmektedir. Psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilen depresyon her yaş ve cinsiyet grubu her statüye ait insanlarda görülebilmektedir. Modern çağda gözlenme sıklığı artan depresyonda ana tetikleyicisi hayatın müdahale edilemeyen etkilerinin ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlar olarak gerçekleştirilmektedir.

Yakın bir arkadaş veya akraba vefatı, boşanma, işten ayrılma, vb. kişiden bağımsız gelişmeler sonrasında meydana gelen depresyonların hayatın zevkini kaçırmanın yanında beraberinde getirdiği bazı kötü alışkanlıklar ve olumsuz etkiler sağlığı ve sosyalliği olumsuz etkilemektedir. Depresyon hastalığı sırasında kişilerde;

  • Aşırı kilo kaybı,
  • Aşırı kilo alımı,
  • Uykusuzluk ya da aşırı uyuma isteği,
  • Sürekli yorgunluk hissi,
  • Tükenmişlik hissi,
  • Gün içi aktiviteleri yerine getirecek enerjiye sahip olunmaması hissi,
  • Konsantrasyon zorluğu,
  • Dikkat dağınıklığı,
  • Cinsel isteğin azalması,
  • Hareket etmekte isteksizlik,
  • Artan intihar eğilimi

Gibi etkiler gözlenebilmektedir. Tedavisi mümkün olan depresyonun tedavi edilmesinin ihmal edilmesi veya bu olumsuzluktan kurtuluş olmadığı düşüncesi yukarıda bahsedilen etkilerde de gözlenebileceği gibi kişiyi intihara sürükleyebilmektedir.

Depresyon Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Depresyonda uygulanan tedavi yöntemleri seçiminde hekim tarafından öncelikle depresyon altında yatan kimyasal ve fizyolojik etkilerin belirlenmesi gerçekleştirilir. İlgili nedenlerin belirlenerek depresyon teşhisinin konması sonrasında uygun olan tedavi hekim tarafından seçilir. Depresyona tedavisinde yaygın olarak ilaç tedavisi kullanılırken ilgili ilaçların;

  • Bulantı,
  • Baş ağrısı,
  • Anksiyete,
  • İshal
  • Sinirlilik hali,
  • Uykusuzluk,
  • Aşırı terleme,
  • Kabızlık,
  • Ağır kuruluğu,
  • Ürkeklik

Gibi farklı bünyelerde farklı şekillerde gerçekleşebilen yan etkileri bulunmaktadır. İlaç tedavisinin yan etkileri sebebiyle çoğu depresyon hastasında tedavinin bırakıldığı durumlar yaşanmaktadır. Hastalara ilaç tedavisinin yanında iyimser olma konusunda yapılan telkin seansları ile ilaç tedavisine destek olunarak depresyon tedavisi sürdürülebilmektedir.

İlaç tedavisi ve telkin seansları yanında depresyon tedavilerinde akupunktur uygulamalarından yararlanılarak tedavi sürecinin etkisi artırılabilmektedir. Akupunktur tedavisi ile desteklenen ilaç tedavilerinde hastaların büyük bölümü sadece akupunktur tedavisine yönelerek depresyondan kurtulabilmektedir. İlaçların yan etkileri ve depresyon ile savaşmada etkili olan akupunktur geçerli bir depresyon tedavisi olarak ülkemizde de başarılı şekilde uygulanabilmektedir.

Akupunktur Nedir?

Akupunktur tanımı ilk çıkış yeri Uzak Doğu olan geleneksel ve destekleyici bir tedavi yöntemini tarif etmektedir. Eski Çin’de yaygın olarak kullanılan ve günümüzde Avrupa ve ABD başta olmak üzere tüm Dünya’da kabul gören akupunktur, vücutta yer alan özel noktaların iğne ile uyarılmasını içeren doğal bir tedavi yöntemidir. Vücut üzerinde bulunan ve akupunktur noktaları olarak bilinen özel noktalara gerçekleştirilen akupunktur seanslarında özel akupunktur iğneleri batırılmak suretiyle uygulanan akupunktur tedavisi, vücut enerjisini düzenleme ve hormonal aktiviteyi aktifleştirerek beyni uyarma üzerine kurulu, vücudun kendi kendisini iyileştirmeye teşvik edilmesini amaçlayan başarılı bir tedavi yöntemidir.

İğne ile yapılan uygulamanın yanında lazer, ses, basınç, ısı ve elektromanyetik uyarıcılar ile ilgili noktaların uyarılması şeklinde farklı yöntemlerin kullanılabildiği akupunktur her yaş grubuna uygulanabilen ve depresyon tedavilerinde tamamlayıcı ve tek başına tercih edilebilen bir tedavi yöntemi olarak ön plana çıkmaktadır. Herhangi bir yan etkinin gözlenmediği akupunktur ile depresyonu yenmek mümkündür.

Akupunktur Nasıl Etki Eder?

Akupunkturun etki mekanizması akupunktur noktaları üzerine uygulanan iğne, lazer ve diğer akupunktur yöntemleri ardından ilk seans itibari ile başlar. Uygulamanın gerçekleştirildiği her akupunktur noktasının uyarılması ile birlikte vücut kimyasal ve hormonal salgısının harekete geçirilmesi süreciyle devam eden akupunktur etki mekanizması, beynin ve merkezi sinir sisteminin harekete geçirilmesi suretiyle vücudun kendi kendini iyileştirme gücünün aktif hale getirilmesini sağlar.

Akupunktur sonrası salgılanan hormonların da etkisi ile depresyonda olan hastalarda gözlemlenen duygusal değişimler kontrol altına alınır. Kişinin duygusal olarak güçlenmesi sağlanırken uykusuzluk, anksiyete ve diğer depresyon yan etkilerinden kurtulması sağlanır. Yeniden hayattan zevk almaya başlayan ve intihar düşüncesinden kurtulan depresyon hastaları hayata tutunarak yeniden hobilerinden zevk almaya ve hayatın tadını çıkarmaya akupunktur etkileri sonrası devam edebilir.

Depresyon Tedavisinde Akupunktur Etkili Midir?

Depresyon tedavisinde akupunkturun etkileri hakkında yapılan pek çok bilimsel araştırma ve klinik uygulamalar akupunkturun depresyon tedavisinde başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da akupunkturun depresyon tedavisinde kullanılabileceği belirtilirken her yıl Avrupa ve ABD’de akupunktur ile milyonlarca depresyon hastası tedavi edilmeye devam etmektedir.

Akupunktur sonrası vücutta salgısı artan serotonin ve endorfin hormonları depresyonun aşılmasında etkili olan en önemli silahlardır. Mutluluk hormonları olarak da bilinen bu iki hormon depresyon hastasının içerisinde bulunduğu olumsuz duygulardan kurtulmasını ve hayattan zevk almasını sağlamada etkin rol oynamaktadır. Ayrıca mutluluk hormonları morfin görevi görerek kişinin sakinleşmesine de yardımcı olarak stresle mücadele edebilme gücünü geliştirmektedir.

Akupunktur depresyondan çıkmanın yanında ilaç tedavisinin olumsuz yan etkilerinin tümünde önleyici ve hafifletici özellik göstererek ilaç tedavisi ile birlikte depresyon tedavisinde hızlı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Sindirim sistemi, boşaltım sistemi, kalp ve damar sistemi, vb. vücut sistemlerinin çalışmasını düzenleyen ve ağrı kontrolüne yardımcı olan akupunktur ile duygusal olarak depresyona karşı avantaj edilmesinin yanı sıra ilaç tedavisi yan etkilerinin tümüyle başa çıkılabilmesi kolaylaşarak hastanın kısa sürede depresyondan kurtulması sağlanır.

Akupunktur Nasıl Uygulanır?

Akupunkturun uygulaması depresyon hastalarında öncelikle akupunktur uzmanı ve hastanın tanışması ile başlar. Depresyon hastasının hastalığının hangi aşamada olduğu ve hangi tedavi yöntemlerine başvurduğu detaylıca akupunktur uzmanı tarafından incelenerek yapılan fiziksel muayene ile birlikte tedavi için kullanılacak akupunktur noktalarının haritası ve diğer uygulama ayrıntıları belirlenir. Hastanın iyileşme isteğinin akupunkturun başarısında etkisi büyük olup akupunktur uzmanı tarafından yürütülecek uygulama hastanın tedavisini sürdüren uzman hekim ile dirsek temasında kalınacak şekilde gerçekleştirilir.

Tüm detaylarının tanışma randevusunda kararlaştırıldığı uygulamada ise vücutta depresyona karşı kullanılması için etkileri bilinen noktalara iğne batırılması suretiyle seansa başlanır. Batırılan iğneler 15 ila 30 dakika boyunca noktalar üzerinde kalırken, iğnelerin sökülmesi ile birlikte seans sonlandırılır. İğne dışında farklı akupunktur yöntemlerinin de kullanılabildiği tedavide seans sayısı ve aralıkları tanışma randevusunda belirlendiği şekilde tekrarlanarak depresyon tedavisi tamamlanır.

Akupunktur Kaç Seans Olmalı?

Akupunktur seans sayısı depresyon hastalarının yaş, cinsiyet ve hastalık durumlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Mevcut depresyon tedavileriyle birlikte haftada 2 -3 seans olmak üzere yapılan akupunktur tedavisi depresyon tedavisinde etkili olmaktadır.

Akupunktur Seansları Hangi Sıklıkta Uygulanır?

Akupunktur seans uygulama sıklığı hastanın durumu ve hassasiyetlerine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Standart olarak depresyon hastalarında haftada 3 tekrar olarak 2 gün seans aralığı verilerek akupunktur uygulaması gerçekleştirilmektedir. Hastanın hassasiyetine bağlı olarak seans aralığı 4 ila 6 güne kadar çıkartılabilmektedir.

Akupunkturu Kimler Yapabilir?

Akupunktur yapabilecek kişiler için önemli iki kriter bulunmaktadır. İlgili iki kriteri birlikte sağlamayan kişilere akupunktur yaptırılmaması gereklidir. Akupunktur yapabilecek kişilerin;

  • Tıp veya diş hekimliği fakültelerinden mezun olarak hekim kimliklerinin bulunması,
  • Sağlık Bakanlığı tarafından verilen Akupunktur Uygulama Sertifikasına sahip olmaları

Gereklidir. İlgili iki kriteri sağlamayan kişiler veya kliniklerde yapılan akupunkturlarda sterilizasyon eksikliği veya yanlış akupunktur uygulamaları sonucu tedaviden etki alınamayabileceği gibi deri ve iç organlarda ciddi rahatsızlıklarla karşılaşma riski bulunmaktadır.

Akupunktur Kimlere Uygulanmaz?

Akupunktur yapılamayacak kişiler için birkaç sağlık problemine ve dönemsel duruma sahip kişilerden bahsedilebilir. Akupunktur uygulamasının riskli olduğu kişiler için;

  • Kalp pili kullanan kalp hastaları,
  • Gebelik döneminde bulunan anne adayları,
  • Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören kanser hastaları

Örnek verilebilmektedir. İlgili grubun dışında kalan her yaş ve cinsiyet grubuna ait depresyon hastaları için akupunktur uygulamasının yapılmasında herhangi bir mahsur bulunmamaktadır.

Akupunkturun Yan Etkileri Nelerdir?

Akupunktur yan etkileri ehil ellerde yapılmayan uygulamalarda sıklıkla karşılaşılan bir takım komplikasyonları içerir. Mevcut riskler hassasiyeti olan hastalarda da nadiren gözlenebilmektedir. Akupunktur noktalarında gözlemlenen;

  • Morarma,
  • Kaşıntı,
  • Gerginlik hissi,
  • Acı hissi

Dışında deride kızarıklık ve soyulma gibi geçici komplikasyonlarla karşılaşılabilmektedir.

Akupunktur Tedavisinin Kullanıldığı Diğer Hastalıklar Nelerdir?

Akupunkturun kullanıldığı hastalık tedavileri depresyonla ve depresyon etkileri ile sınırlı değildir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da akupunkturun yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği pek çok hastalık kabul görmüştür. Akupunktur uygulaması ile aşağıda yer alan hastalıkların tedavileri desteklenerek iyileşme süreci hızlandırılabilmektedir:

  • Nörolojik Hastalıklar: Baş ağrısı, migren, yüz felci, trigeminal nevralji ve yatak ıslatma
  • Romatizmal Hastalıklar: Bel ve boyun fıtığı, bel ve sırt ağrısı, siyatik, kireçlenme, romatizma ve tenisçi dirseği
  • Hormonal Hastalıklar: Kısırlık, guatr ve şeker hastalığı
  • Deri Hastalıkları: Zona, sedef ve saç dökülmesi
  • Ağız, Göz ve Kulak Hastalıkları: Faranjit, ağız yarası, diş ağrısı, diş eti iltihabı, katarakt, şaşılık, göz tembelliği, kulak çınlaması ve meniere sendromu
  • Solunum Yolları Hastalıkları: Akut ve alerjik rinit, astım, bronşit, soğuk algınlığı, sinüzit ve grip
  • Jinekolojik Hastalıklar: Adet sancısı, adet düzensizliği, menopoz etkileri
  • Psikolojik Hastalıklar: Anksiyete, panik atak, uykusuzluk ve hipersomnia
  • Gastrointestinal Sistem Hastalıkları: İshal, kabızlık, kolit, ülser, dizanteri ve gastrit
  • Kalp – Damar Sistemi Hastalıkları: Hipertansiyon ve damar sertliği